Menu
2023-12-08 10:48:49
2 dk okuma süresi
Ayrı Dünyaların İnsanlarıyız

Ayrı Dünyaların İnsanlarıyız

Partneriniz (eşiniz, sevgiliniz vs.) sizinle aynı dünyadan mıdır? Birçok insan aşk ile ilişkiye başlar, bu sırada gözler kör olur halk arasında “cicim ayları” denen zamanlar yaşanır. Daha sonra eğer partnerlerin hayatında uyum söz konusu değilse çatışmalar başlar. Bu uyum daimi olmak zorunda değildir. Farklı düşünceler, farklı tarzlar saygı çerçevesinde şekillenirse ilişki uyumu sağlanabilir. Karşılıklı kabul varsa ve sahip olunan farklılıklar sorun teşkil etmiyorsa ilişki ahenkle devam edebilir. Fakat yine de partnerlerin kesiştikleri konular da olmalıdır. Farklılıklar kesişimlerden fazla olduğunda ilişkide çatışmaları yönetmek zorlaşır. Zamanla kişiler neden bir ilişki içinde olduklarını sorgulayabilirler.

Peki ya siz partnerinizle ne kadar uyumlusunuz gelin beraber inceleyelim:

Eğlence Anlayışı: Birlikte keyifli vakit geçirebilmek adına eğlenme şeklimiz önemlidir. Örneğin partnerlerden biri gezmeyi, gece hayatını severken diğeri evde kalmayı, kitap okumayı sevebilir. Yapmaktan keyif aldığımız şeyler ruhumuzu besler. Farklı eğlence anlayışları içerisinde ortak noktalar bulabilmek de ilişkiyi besleyecektir. 

Duyguları Yaşama Şekli: Duygular ilişkinin temel yapıtaşlarından biridir. Sevme şeklimizden öfkelenme şeklimize kadar tüm duyguların yaşanışı önemlidir. Genellikle insanlar sevdikleri gibi sevilmeyi bekler. En iyi tanıdığımız kendi duygularımız ve tepkilerimiz olduğundan karşımızdakinin duygularını yaşayış biçimini anlayamadığımızda iletişimimizde kopukluklar olabilir. Bir taraf duygularını daha içinde yaşıyorken diğer taraf dışarı yansıtıyor olabilir. 

Fiziksel Temas: İnsanlar dokunma, sarılma, el ele tutuşma gibi fiziksel temas yoluyla duygusal bağlar kurarlar ve bu temaslar ilişkinin derinliğini artırabilir. Kişilerin fiziksel temas ihtiyaçları da farklılık gösterebilir. Bir taraf daha fazla temas severken diğer taraf temastan kaçınabilir ya da bir taraf daha hırçın severken diğer taraf daha sakin ve yumuşak sevilmekten hoşlanabilir.

Maneviyat: Maneviyat kişinin değerler, inançlar, amaçlar ve içsel deneyimlerini içerir. Kişilerin dini görüşü, toplumsal algıyı, gelecek beklentilerini ve hayatın anlamını nasıl değerlendirdiği ilişki içerisinde de önem taşır. 

Entelektüellik: Bilgiye açıklık, analitik düşünme, eleştirel değerlendirme, problem çözme, öğrenme isteği gibi zihinsel yetenekler entelektüelliği şekillendirir. İlişki içerisinde bir taraf derinleşme ve gelişme çabasındayken diğer tarafın sabit kalması ilişki doyumunu olumsuz yönde etkileyebilir.

Estetik Algı: Kişinin dünyadaki güzellik algısı estetik algısını oluşturur. Bir taraf daha sporken diğer taraf şıklık tercih ediyor olabilir. Bir taraf tatilini ormanda ağaçların arasında sessiz sedasız yapmak isterken diğer taraf deniz kum güneş isteyebilir. 

Sosyallik: İlişki içerisinde sosyalleşmek ve ilişkiyle beraber sosyalleşmek de önemlidir. Bir tarafın sosyal çevresi arkadaşlarıyken diğer taraf aile bireyleriyle vakit geçirmekten hoşlanıyor olabilir. Bir taraf konuşkanken diğer taraf suskunlaşabilir.

Cinsellik: Cinsellik ilişkinin temel yapıtaşlarından biridir. Kişilerin cinselliğe dair beklentileri farklılaşabilir. Bu farklılıklar problemlere yol açabilir. 

Tabii iki partnerin bütün bu alanlarda tamamen aynı olmaları pek mümkün değildir. Fakat en azından 3-4 alanda uyumlu olmaları beklenir ki ilişkide paylaşım ve yakınlık olabilsin. Bir diğer önemli husus ise kişiler cinsel yakınlık dışındaki alanlarda başka kişilerle yakınlık kurabilirler. Bakış açıları ortak olan arkadaşlarıyla sohbet edip paylaşım içerisinde bulunabilirler ya da eğlenme ihtiyacını başka insanlarla karşılayabilirler. İki kişi arasındaki ilişki toplumun en küçük birimi gibi düşünülebilir. Nasıl ki bir toplumda düzen içerisinde yaşamak için kanunlara ihtiyaç varsa ilişki içerisinde de kurallara ihtiyaç vardır. İlişki içerisindeki farklılıklar kurallarla şekillendirilebilir. Kişilerin ihtiyaçları karşılıklı konuşulup yapılabilecekler üzerinde değerlendirmeler yapılabilir. Bu kurallar çerçevesinde kişilerin beklentileri ve alabilecekleri netleşir, böylece olası problemlerin önüne geçilebilir.


Günün Sözü: “Birbirine bağlılık olmadan hayat hiçbir anlam ifade etmez. Birbirimize ihtiyacımız var ve bunu ne kadar çabuk öğrenirsek, hepimiz için o kadar iyi.” 

-Erik Erikson 


Psikolojik Danışman Gizem Küçükkaya