Menu
2023-02-23 15:33:00
3 dk okuma süresi
HER GÜN ÖLMEK ( PANİK BOZUKLUK)

HER GÜN ÖLMEK ( PANİK BOZUKLUK)

Panik atak aniden ve beklenmedik şekilde ortaya çıkan, kişide yoğun kaygı, korku ve panik hissi yaratan ruhsal bir bozukluktur. Kişi panik atak geçirirken çarpıntı, göğüs ağrısı, göğüs sıkışması gibi bir çok çeşitli semptom gösterir. Bu semptomlar kişinin “kalbim duracak, ölüyorum” gibi düşüncelere kapılmasına neden olur. Ölüm bir keredir ama panik bozukluk rahatsızlığı olan insanlar her atakta öleceği hissine kapılır. Günlük hayatı önemli ölçüde etkileyen bu rahatsızlık bir nedene bağlı olabilmekle birlikte gözle görülür bir nedeni olmayabilir. Ancak son dönemde yapılan araştırmalar, yoğun stres, kaygı, olumsuz yaşam deneyimleri (travmalar), sınav kaygısı, gelecek kaygısı ve genetik yatkınlığın panik atak geçirmeye sebep olabildiğini göstermiştir.

Panik ve Vücut

Beynimize tehlike sinyali gönderildiğinde limbik sistem olarak adlandırılan ilkel beynimiz tehlike anında kendimizi savunabilmemiz için üç tür mekanizma geliştirir; savaş, kaç, don. Bir ayıyla karşılaştığınızı düşünün terlersiniz, kalbiniz hızla çarpar, nefes almakta zorlanırsınız. İşte tüm bu belirtiler panik atak belirtileridir. Zihniniz o an siz tehlikede olmasanız dahi tehlike alarmı verir ve bütün organlarımız mevcut olmayan bu tehlike için savunmaya geçer. Zihnimiz sadece fark edebildiklerimizden ibaret değildir. İnsan zihni 3 yaşına kadar olan dönemde duyusal hafıza geliştirir. Bu süreç doğum anımızdan ibaret başlar. Duyusal hafıza bedende kayıtlıdır. Hatta bu sebeple biz 3 yaşına kadar olan dönemimizi hatırlamayız. Ancak bedenimiz hatırlar. Doğum anından itibaren yaşanan her türlü yaşam olayı bedenimize kayıtlıdır. Bu sebeple doğum sırasında yaşanan herhangi bir zorluk bile bugünkü yaşadığınız panik atakların kaynağı olabilir.

Panik Atak Sonrası Korku

Atağın kendisi kadar tekrar ortaya çıkmasıyla ilgili yaşanan korku hissi de şiddetli bir kaygı yaratır. Tekrar atak geçirirsem kaygısı atağın kendisinden daha rahatsız edicidir ve işlevselliği büyük ölçüde etkiler. Tekrar atak geçirirsem düşüncesiyle kişi yalnız bir ortamda bulunmak istemez, kapalı ortamlardan uzak durur, hastaneye yakın yerlerde bulunmayı tercih eder. Kişi genelde kalbinde sorun olduğunu düşündüğü için bir çok kez hastaneye başvurur ancak tüm tetkikler yapılıp klinik bir sorun olmadığı görününce psikiyatri kliniğine yönlendirilmelidir. Panik atak tedavisinde ilaç kullanımı etkilidir ancak tavsiye edilen ilaç tedavisiyle birlikte psikoterapidir ve online psikolog ile bu mümkündür. Tedavisi olmayan bir rahatsızlık değildir. Kişi atağın öldürmeyeceğini kabul eder ve fizyolojik nedenini de anlarsa tedavi süreci çok daha kolay ilerler.