Menu
2023-12-01 10:39:35
3 dk okuma süresi
Madde Bağımlılığı

Madde Bağımlılığı

Madde Bağımlılığı Nedir?

Madde kullanımı gün geçtikçe özellikle gençler arasında yaygın hale gelmektedir. Vücudun görevlerini olumsuz yönde etkileyen maddelerin, zarar vermesine rağmen bırakılmaması durumuna madde bağımlılığı denir. Madde kullanımını etkileyen ve insanları teşvik eden birçok faktör vardır. Cinsiyet, sosyo-ekonomik durum, kişilik ve ailesel faktörler kişiyi madde kullanımına yatkın hale getirebilir. Araştırmalara göre erkekler kadınlara göre madde kullanımına daha yatkındır. Bunun nedeni ise özellikle geleneksel toplumlarda erkeklerin dış dünyayla daha yakından ilgili olmasıyla açıklanabilir. Olumlu ve olumsuz yönlerde keşiflere oldukça açıklardır. Sosyo-ekonomik açıdan bakıldığında ise gelir seviyesi daha düşük olan kişilerde madde kullanımı daha sık gözlemlenir. Ayrıca kişinin daha fevri hareket eden, dürtüsel biri olması da kişiyi madde kullanımına yönlendirebilir. Bununla beraber bazı araştırmalar tek ebeveyne sahip veya boşanmış ebeveynlere sahip gençlerin madde kullanımına eğilimli olabileceğine işaret ediyor.

Madde Bağımlılığı zararları?

Madde bağımlılığı fiziksel olduğu kadar psikolojik olarak da kişiye zarar veriyor. Bellek problemleri, duygu durum bozuklukları, kaygı bozuklukları, uyku bozuklukları ve cinsel işlev problemleri madde kullanımının sonuçlarından yalnızca birkaçı. Bağımlılık durumu hem fizyolojik hem de psikolojik bağımlılık olarak ikiye ayrılır. Kişide bu iki bağımlılık aynı anda gözlemlenebilir. Fizyolojik bağımlılık kişinin madde yokluğunda titreme, kusma, üşüme gibi semptomlar yaşamasıdır. Psikolojik bağımlılık ise kişinin uyuşturucu madde olmadan yaşayamayacağı hissine kapılması, anksiyete oluşmasıyla ilgilidir.

Bağımlılığın bazı evreleri vardır. Bunlar; deneysel kullanım aşaması, sosyal kullanım aşaması, riskli kullanım aşaması ve bağımlılık şeklindedir. İlk evrelerde kişi “ben bağımlı olmama” düşüncesiyle hareket eder. Sosyal ortamlarda, arkadaşlarıyla kullanmaya başlar. Bu evrede “bu son, bir daha kullanmayacağım” şeklinde düşünür fakat son olmaz. Son evrelerde ise kişi bırakamayacağını düşünür ve depreşip bir moda girer. Maddenin yan etkileri görülmeye başlanmıştır. Bağımlılıkta dopamin hormonunun büyük bir etkisi vardır. Eğer bu hormonun salınım düzeni değişirse beyin doğru çalışmamaya başlar ve bağımlılık ortaya çıkar. Kişi eğer madde bağımlısıysa ani kilo kayıpları olabilir, yeme ve uyku düzeni bozulur. Bu semptomları görüyorsak kişinin bağımlı olduğundan şüphelenebiliriz. Eğer kişi tedaviyi kabul edip bunu talep ederse yatarak veya normal bir tedavi ile bağımlılıktan kurtulabilir. Bu süreçte ilaçların yanı sıra psikoterapi, aile terapisi büyük bir önem taşır. Tedavinin sonlarına doğru ise kişinin tekrar maddeye başlamaması için korunma tedavisi organize edilir.

Madde Bağımlılığı Dinamiği

Eğer bağımlılığa psikanalitik açıdan bakarsak Freud ve Glover bu konuda düşüncelerini belirtmişlerdir. Freud’a göre oral dönemde yaşanan sorunlar kişiyi ilerleyen yaşlarda bağımlı hale getirebilir. Glover’a göre ise bağımlılık yıkıcı dürtülerin dışavurumudur. Yani yoğun yaşanan duygulara karşı bir savunma mekanizmasıdır.

 

                                                                                                                       Stajyer Psikolog Ece Dilberoğlu