Menu
2023-02-23 11:22:21
2 dk okuma süresi
Madde Bağımlılığına Müdahalede Motivasyonel Görüşme

Madde Bağımlılığına Müdahalede Motivasyonel Görüşme

Madde bağımlılığı, vücudun fiziksel, sosyal ve zihinsel işlevlerini olumsuz etkileyen maddelerin kullanılması ve kişinin bu kullanımdan kopamamasıdır. Kişinin hayatını fonksiyonel biçimde idame ettirme noktasında karşısında çıkan önemli engellerden biri olan madde bağımlılığı, beraberinde getirdiği yoksunluk gibi güçlü dürtüler ile kişinin eylemlerini olumsuz yönde etkilemektedir. Madde bağımlılığı veya diğer her türlü bağımlılık türlerinden kurtulma sürecini başlatmak için en önemli unsur motivasyondur. Motivasyon, özetle, bireyi herhangi bir davranışı gerçekleştirmeye itici nitelikteki güç olarak tanımlanabilir. Motivasyon içsel bir güç olduğu kadar dışsal faktörlerden de etkilenen bir güçtür.

Madde Bağımlılık Durumu

Bağımlılık durumunda kişinin bağımlılık yaratan nesne ve faktörlerden uzaklaşabilmesi ve bağımlılıktan kurtulabilmesi için güçlü motivasyona ihtiyacı vardır. Çoğu zaman ambivalans (ikilem) yaşayan bağımlı kişi, değişimi isteme-istememe arasında iki yönde de eğilim gösterir. Değişmek istediğini söyleyip bu doğrultuda somut eylemlerde bulunmayabilir ya da içerisinde bulunduğu bağımlılıktan kurtulamayacağını söyleyip kurtulmak adına adımlar atabilir. Tüm bu etmenler göz önünde bulundurulduğunda bağımlılığa karşı en etkili yöntemlerden biri motivasyonel görüşme tekniğidir.

Motivasyonel görüşme

Temelde davranış değişikliği yaratma amaçlı, ambivalans durumunu çözümleyen, danışanı değişime yönlendirici (motivasyonel) ve danışan odaklı bir danışmanlık türüdür. Bağımlılık bağlamında yapılan motivasyonel görüşmede öncelik ambivalans durumunun tespitidir. Tespitten önce danışan-durum-danışman arasında empatik bir bağ kurulması önemlidir. Danışanın, bulunduğu yer ve bulunmak istediği yer arasındaki çelişkiyi fark etmesi sağlanmalıdır. Farkındalık beraberinde direnç göstermeyi getirebilir. Bu noktada danışmanın görevi değişimi dikte etmek değil danışana farklı bakış açıları kazandırmak olmalıdır. Bu bakış açılarının en önemlisi özyeterlilik bilincidir. Özyeterlilik, kişinin kendi hakkındaki yargısı, karşılacağı güçlüklerle baş edebilme becerisine ilişkin kendine duyduğu inançtır. Bağımlılık noktasında özyeterlilik, motivasyonel görüşmenin temel amaçlarından biri olan “danışanın değişimi başarma kapasitesine olan güveni”nin gelişmesine ve sorununun ciddiyetine karşı farkındalık kazanmasına yardımcı olur. Bu bilincin kazanılmasıyla beraber online tedaviden alınan verim olumlu yönde ivme kazanır. Danışanın kazandığı farkındalık ve bilinçler ile beraber görüşme süresince kullanılan doğru yöntemlerle (açık uçlu sorular sorma, yansıtarak dinleme, onaylama, özetleme) danışanın değişimi kabulüne ve değişim konuşmasına giden yol inşa edilmiş olur. Değişimin kabulünden sonra halihazırda özyeterlilik bilinci kazanmış olan danışan, bağımlılığı ile mücadele etmeye ve bu amaca hizmet eden etkili yöntemleri denemeye hazır, motive bir hale gelmiştir. Akabinde değişim kaçınılmazdır.