Öfkemi Neden Kontrol Edemiyorum?
Öfke öncelikle diğer duygularımız gibi oldukça normal olan bir duygudur. Duygular şemasında olumsuz kategoride yer alıyor olsa da bir noktada yaşamsaldır. Bir uyaran olarak görebilmek daha işlevseldir. Tıpkı bir savaş anında düşmanın sınırları geçiyor olması gibi. Bu duygunuzu hissettiğiniz an artık yolunda gitmeyen bir durum var ve organizma uyarı veriyor demektir. Savunmaya hazırlanmıştır. Kendi sınırlarını müdafaa eylemine geçmiştir. Her insanda olduğu gibi aslında kendi benliğine yönelik olan her olumsuz eylemde kişi kendinde olumsuzluk hisseder. Bu çoğu zaman da öfke olmuştur. Bu noktada aslında bu öfkeyi bir alarm olarak görüyorsak, alarmın ortaya çıkmasına sebep bir durum ya da bu durumu algılama biçimlerimiz vardır. O noktaya odaklanırsak aslında yangına merkezinden müdahale ederek kısa sürede kontrol altına alabilme noktasında önemli bir adım atmış oluruz.
Neden Öfkeleniriz?
Öfke duygumuz genellikle ikincil bir duygu olarak tanımlanmaktadır. Aslında bu duygunun altında yatan daha da önemli duygularımız olabilmektedir. Bunlar yeri gelir değersizlik, yeri gelir çaresizlik, yeri gelir yetersizlik ya da sevilmeme duyguları olabilmektedir. Bu temel duyguların yaşanması halinde organizma hemen alarma geçmektedir. Neden alarma geçer? Çünkü birey ya da organizma hedonist bir yapıya sahiptir. Haz odaklı yaşamak ister. Olumsuz duygulardan uzak daha olumlu duygular içerisinde varlığını devam ettirmek ister. Tüm bu olumsuz duyguların (yetersizlik, değersizlik, çaresizlik, sevilmeme) hâkim olduğu bir organizma kendini tehlikede olarak algılayacaktır. Buna yönelik bir eylem olarak en güçlü silahını kullanarak öfkesi ortaya çıkacak ve onu harekete geçirecektir. Tüm bu öfkenin dışa vurumu neticesinde organizma hemaostatik dengeye gelecek ve nihai amacına da ulaşmış olacaktır. Öfkemizi ifade ederken işlevsel yolları kullanabilmek ise aslında en önemli olanıdır. Bu noktada kendimize ve çevremize zarar verecek bir boyut kazanmışsa bu konuda uzman desteği almak en doğru olan tercihtir.
Öfkemizi Nasıl İfade Etmeliyiz?
Temelde yatan duyguyu ifade edemeyip dışa vuramadığımızda, bastırdığımızda bu duygular yüzeye şekil değiştirerek öfke olarak ortaya çıkar. Dr. Gordon, sürekli tekrarladığı için, öfkeyi “soğuk algınlığı” gibi görür. “Onu sevmeyiz ama ondan kaçamayız. Onu tanırız ama oluşmasına engel olamayız” der. Gerçekten de öfkelendiğimiz zaman, söylemek istemediğimiz söyler söyler, kendimizden beklemediğimiz davranışlar sergileriz. Fakat, kızgınlığımızı, bağırmadan, şiddet kullanmadan, kendimize ve karşımızdakine zarar vermeden, iletişime ve ilişkiye zarar vermeden de ifade edebiliriz. Önemli olan, kızgınlığımızı ifade etmek, kelimelerle anlatmak ve bunu yaparken de ilişkiyi ve iletişimi korumak ve devam ettirebilmektir.
Öfkemi Nasıl Kontrol Edebilirim?
Öfkelendiğimiz anlarda ne düşünüp, neler yaptığımız ya da yapabileceğimizin farkında olmak, bunları önceden tahmin etmek oldukça faydalıdır. Bu şekilde kendimizi kontrol edebilir, davranışlarımızda ve kullandığımız sözcüklerde çok daha dikkatli olabiliriz. Böylelikle, kendimizi (öfkemizi) yıkıcı ve yıpratıcı bir biçimde ifade ederek istemediğimiz olaylara sebep olmak yerine, kendimizin farkında olup önceden önlem alırsak hem kendimizi hem karşı tarafı hem de ilişkimizi korumuş oluruz. Özetle her birey öfkeyi farklı biçimlerde yaşamaktır. Önemli olan ise bu öfkenin kendimize veya bir başkasına zarar vermeden ifade ediliyor olmasıdır. Öfke kontrolünüzde zorlanıyor ve yıkıcı davranışlara dönüşüyorsa bir uzman online psikolog ile destek almanız süreci daha sağlıklı ve işlevsel hale getirebilmektedir.