TUVALET EĞİTİMİNİN KİŞİLİK GELİŞİMİNE ETKİSİ
TUVALET EĞİTİMİ NASIL YAPILIR?
Ebeveynlerin çocuklarına karşı verdikleri birçok eğitim vardır
bunların içerisinde ‘tuvalet
eğitimi’
önemli bir yer tutmaktadır. Tuvalet eğitiminin ne zaman verileceği ve ne kadar
süreceği
aileler
tarafından merak edilen sorulardır. Bu yazımda bu sorulara cevap verecek aynı
zamanda
tuvalet
eğitiminin kişiliğimiz üzerindeki rollerinin neler olduğu ve etkilerinden
bahsedeceğim.
Öncelikle
‘ne zaman tuvalet eğitimi verilmeli?’ sorusuna bakıldığında, erken dönem ya da
anal dönem
olarak adlandırdığımız 18 – 36 ay arasında verilmesinin uygun olduğunu
söyleyebiliriz.
Bu
tarihler ve zamanlar çocuğun kendi ruhsal dünyası, bedensel olgunluğu ve
çevresel faktörlerinin
ne olduğu
ile ilgili değişkenlik gösterebilir fakat yaklaşık olarak bu aylar normal kabul
edilir.
Ebeveynler
çocuğunu gözlemlemeli ve çocuğun hazır olduğunun farkına varmalıdırlar.
Çocuklar
ailelere
tuvalet eğitimine hazır olduklarının belirtilerini gösterirler. Örneğin; çiş,
kaka gibi ifadeler
kullanarak
tuvalete gitmek isteme eğilimleri olabilir, yürüme ve oturma gibi temel motor
becerilerinin
yerinde olması, üstünü değiştirmek ya da ellerini yıkamak gibi öz bakım
gerektiren
becerilerini
yerine getirebilmesi, gün içinde bezinin birkaç saatliğine kuru kalıyor olması
ya da bezi
ıslandığında
bundan rahatsız olduğunu belirtmesi aileler için ufak ipuçları olabilir.
Tuvalet eğitimi sürecinde ebeveynlerin şefkatli ve sabırlı
tutumları çocuğun kendine
güvenini
besler. Süreç boyunca ebeveynler neler yapabilir bunlara bakılacak olursa;
• Tuvalet
eğitimine başlamadan çocuğu hazırlama aşaması olmalıdır, tuvaletin ne olduğu,
neden
bezine değilde tuvalete yapması gerektiği hakkında bilgi verilerek çocuğun
zihninde
bu durumun
netleştirilmesi ona da iyi gelecektir.
• Tuvalet
eğitimi ile ilgili çocuk kitapları mevcuttur, bunlar çocukla birlikte
okunabilir. Aile
lazımlık
kullanmak istiyorsa lazımlık çocukla birlikte seçilmelidir.
• Tuvalet
eğitimi süreci boyunca çocuğun kolay giyilip çıkarabileceği bir çamaşır
seçilmesi
kendi
başına tuvaletini yapabilmesine olanak sağlayacak ve otonomi olarak
adlandırılan
kendi
bedenine hükmetme düşüncesine ve duygusuna ulaşacaktır.
• Ebeveynler
rahatlık olması açısında genelde yaz aylarında tuvalet eğitimini vermeyi tercih
ederler
fakat eğer çocukta erken sinyaller geliyorsa yaz aylarına ertelemeden çocuğun
istek
ve
hazırlığını göz önünde bulundurulmalıdır.
• Ebeveynler
bu süreçte istikrarlı olmalıdırlar, gündüz bez takılmayıp gece alt ıslatma
ihtimaline
karşı takıldığında bu çocuğun zihninde ikilem oluşturacaktır. Bu nedenle
tuvalet
eğitimine
başlanıldıktan sonra bez tamamen çocuğun ve ebeveynin hayatından çıkmalıdır.
• Çocuklar
takdir edilmeyi ve bir şeyleri başardıklarını ailelerinin görmesinden çok
hoşnut
olurlar.
Bu nedenle yaşadıkları deneyimi sevinç gösterisine çevrilebilir, takdirler
fazlalaşabilir.
• Bu
dönemde bir geçiş süreci olduğu için çocukta bu sürecin ana merkezinde yer
aldığından
dolayı
yaşadığı deneyimleri anlamlandırmak adına ritüellerin yapılması oldukça
kıymetlidir.
Bu ritüeller bez bırakma hakkında resim yapmak, şarkılar söylemek
ya da oturup bu konu
üzerinde
olumlu başlıklar altında konuşmak gibi olabilir.
Peki bu
dönem nasıl oluyor da kişiliğimiz üzerinde oldukça önemli bir etkiye sahip
oluyor?
Tuvalet
eğitimi çocuğun özerklik kazındığı ilk dönemdir. Artık büyüdüğünün ve bebek
olmadığının
kanıtıdır.
Tuvalete gitme konusunda ailenin ihtiyacını karşılaması yani çocuğun tuvaleti
gelmediği
halde
ısrarcı oluşu, zorlaması ya da engellemesi çocuğun özerklik kazanmasında çok
büyük engel
teşkil
edecektir.
Cezalandırma
ve korkutma yöntemi son derece yanlıştır. Tuvalet eğitimi sürecinde çocuk
altını
ıslattığında cezalandırılma ya da korkutma gibi olaylarla karşılaşması üzerinde
kalıcı etki
oluşturur.
İleride çekingen, her an zarar görmeye açık kişilikte, hakkını savunamayan,
kaygılı,
kendisi
yapmasa bile sürekli suçluluk duygusu ile yaşayan, görünür olmak istemeyen bir
kişiliğe
sahip
olacaktır.
Baskıcı
Kuralcı olmak bu yöntem ebeveynler tarafından uygulanırsa çocuk aileyi
cezalandırmak
için dışkısını olur olmadık yerlere yapabilir. Birey olduğunda bu çocuklar
dağınık,
başkalarına
eziyet etmekten hoşlanan ve olumsuz duyguları karşı tarafta arayan özellikte
olabilirler.
Başkasıyla
kıyaslama diğer çocuklarla karşılaştırıldığını ve geri kalmışlık hissinin
yüklenildiği
çocuklarda ilerleyen zamanlarda başarısızlığa tahammül edemeyen, takıntıları
olan,
yeniliklere
karşı ayak uyduramayan, özgüveni yerinde ve yeterinde sahip olmayan, mutluluğu
sürekli
dışarıda arayan bireyler olabilirler.
Hazır
Olmadan tuvalete başlamak bu zamanlarda çocukların kasları yeterince
gelişmediği
için
tuvalet eğitiminde oldukça zorlanırlar. Zorlandıkları için başarısız
hissederler, başarısız
hissetmeleri
zorlantılarını artırır ve bu döngü olarak devam eder. Birey olduklarında
liderlik
vasfının
olmaması, organizasyon yapma yetenekleri gelişmeyen, fırsatları yakalama
konusunda
başarısız
olabilirler.
Aşırı ilgi
göstermek çocuk bu zamanlarda ailesinden aldığı aşırı ilgiyle kendini ve
dışkısını
çok
değerli hisseder ve onu vermek istemez. Sürekli ilgi görmek ve ilgiyi artırmak
ister. Dışkısının
değerli
olduğunu düşünen çocuk eğer onu dışarı atarsam ben değersiz olacağım diye
düşünür ve
sağlıklı
tuvalet eğitimi süreci gerçekleşmez. İlerleyen süreçte cimri, bilgi
paylaşmayan, her zaman
daha fazla
şeye sahip olmak isteyen, sosyal çevrede dışlanan, ilişki kurma açısından
zorluk çeken
kişilik
özelliğine sahip olabilir.
Ebeveynler
tarafından yapılan tüm bu davranışlara bakıldığında çocukların ilerleyen zamanlardan
kişiliklerinin
oturması bu süreçle yakından ilişkilidir. Bu nedenle zorluk yaşayacağını
hisseden, bu
konu
hakkında bilgisi olmayan ve tuvalet eğitimi sürecine başlayıp zorluk çeken
ebeveynler
mutlaka
bir uzmana başvurmalıdır.
Psikolog / Çocuk Terapisti Ezgi
KÖSEOĞLU